KASIK FITIĞI ERTELEMEYE GELMEZ

Genel Cerrahi Op. Dr.Emir Fatih KAYA


Haber Kategorisi : Güncel Haberler
Yayınlanma Tarihi : 22 Mayıs 2015 03:00
Okunma Sayısı : 14326
Haberin Yazarı : Yönetici
Haberin Kaynağı : Site Yönetimi


Yetersiz egzersiz ve beslenme, ağır kaldırma, öksürme, kronik kabızlık, ıkınma gibi durumlarda ortaya çıkan kasık fıtıklarına dikkat! Kasık fıtıkları önemsenmesi gereken bir hastalıktır. Önemsenmezse kasık fıtığı hayatınızı kabusa çevirebilir.
 Kasık fıtığı hakkında bilgiler veren Genel Cerrahi Op. Dr.Emir Fatih KAYA, fıtığın neden oluştuğunu ve tedavi yöntemlerini anlattı. Doktor KAYA, , kasık fıtıklarının kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görüldüğünü kaydetti. KAYA, “Fıtık; tıp dilinde ‘Herni’, bir yırtıktan dışarı doğru çıkan organ veya vücut yapılarının tanımlanmasında kullanılan bir terimdir. Oluştuğu bölgeye göre isimlendirilir. Karın duvarı fıtıklarının yaklaşık yüzde 75’i kasık bölgesinde oluşur. Kasık fıtıkları erkeklerde kadınlara oranla 7-8 kat fazla olmakla birlikte, sağ kasıkta sola oranla daha fazla görülürler” dedi.
KASIK FITIK NEDEN OLUR?
“Fıtık oluşabilmesi için buna zemin hazırlayan bazı faktörlerin olması gerekir. Fıtığın görüldüğü bölgeler karın duvarının, nispeten zayıf olduğu bölgelerdir. Özellikle erkek çocuklarında yumurtalıklar anne karnında son iki ayda torbaya doğru inmeye başlar ve indikten sonra kasıktaki bu yol kapanarak karın bütünlüğü sağlanır. Yaklaşık her 50 erkek çocuğundan 1 tanesinde bu yol tam olarak kapanmaz ve açık kalır. Ikınma, zorlanma ve ağlama gibi durumlarda bu açıklıktan, karın içindeki yağ ve bağırsakların bir bölümü yumurtalığa doğru inmeye çalışır ve çocukların kasık bölgesinde yumurta büyüklüğünde şişlik olarak karşımıza çıkar. Erken doğan veya düşük doğum kilolu bebeklerde fıtığa çok daha sık rastlanır” diyen KAYA, ağır yük kaldırmanın da fıtığa neden olabileceğini kaydetti. Doktor KAYA, bazı insanların bağ dokularının zayıf olduğunu ve bu durumunun fıtık oluşumunu kolaylaştırdığını dile getirdi. Ayrıca, karın iç basıncını arttıran durumlarında fıtığa neden olduğunu söyleyen KAYA, “Yaşlılık, kronik hastalıklar (kanser, Astım, şeker hastalığı, siroz vb), şişmanlık ya da aşırı zayıflık, öksürük, kabızlık, idrarda zorlanma, ıkınma, gebelik ve ağır yük kaldırmak fıtık oluşumunda kolaylaştırıcı etkenlerdir” ifadelerini kullandı.
HASTALARDA NE GİBİ ŞİKAYETLER GÖRÜLÜR?
Kasık fıtıklarının genelde şişlik ile kendisini gösterdiğini dile getiren Doktor KAYA, “Bazı kasık fıtıkları herhangi bir şikayet yapmaz. Ama genel olarak fıtıklar; kasık bölgesinde bir şişkinlikle karşımıza çıkar. Bu şişkinlik ayaktayken, ıkınırken veya öksürürken daha bariz olur. Sırtüstü yatıldığında genellikle şişkinlik kaybolur. Şişkinlik üzerinde bazen yanma, bastırınca hava hissi ve ağrı olabilir. Kasık bölgesinde basınç hissi, ağır bir eşya kaldırırken acıma ve yanma olabilir. Bazen de fıtığın testis torbasına inmesinden dolayı testis torbasında şişme görülebilir” şeklinde konuştu.
TANI NASIL KONULUR?
Basit muayenelerle tanının konulduğunu söyleyen Doktor Emir Fatih KAYA, bazı durumlarda kasık ultrasonografisinin poliklinik şartlarında hastanemizde kolaylıkla yapılabildiğini kaydetti. KAYA, “Fıtık tanısı için tomografi gibi ileri görüntüleme yöntemlerine çok nadir durumlar dışında gerek yok” dedi.
KASIK FITIĞININ TEDAVİSİ NEDİR?
Tedavi hakkında bilgiler veren Op.Dr. Emir Fatih KAYA,
“Fıtık, başta da belirttiğimiz gibi anatomik bir yapının açıklığından, yırtılmasından kaynaklandığı için tedavisi ameliyattır. Yaklaşık 20 dakikalık hastanın uyutulmasına gerek duyulmayan basit bir operasyondur. Fıtık tedavisinde eskiye oranla başarı şansı artmış, hastalığın tekrar etme olasılığı azalmıştır. Bunda en büyük etki vücuda uyumlu yamaların yaygın kullanılması olmuştur. Eski tekniklerde bu yırtığı kapamak için çeşitli dikiş yöntemleri kullanılıyordu, dokuların zayıflığı, dikiş malzemesinin kalitesi ameliyatın iyileşme sürecini etkiliyor, ilerleyen zamanlarda dikişlerin ve dokunun açılması ile yırtık nüks ediyordu. Ancak yamaların kullanıma girmesi ile birlikte fıtık ameliyatları artık sorun olmaktan çıktı. Uygulanacak cerrahi onarım sonrası, hastalığın tekrar etme oranı yüzde 1’e kadar geriledi.” dedi.

     


AMELİYATTAN KAÇINMANIN NE GİBİ SONUÇLARI OLABİLİR?

Fıtığın ilerlemesi durumunda bazı sıkıntıların ortaya çıkabileceğini belirten Doktor KAYA, fıtık ilerlemeden uygun şartlarda ameliyatın yapılmasını önerdi. KAYA, “Fıtığın sıkışması yani boğulması bizim en korktuğumuz problemlerden birisidir. Çünkü bazı durumlarda hastayı acil ameliyat etmek zorunda kalırız. Karın duvarındaki yırtıktan ıkınma ve zorlanma sonrası şişlik oluşturan karın yağı ve bağırsaklar normalde tekrar aynı yoldan karın içine dönerler. Bazen de fazla miktarda çıkan bu yapılar aynı yırtıktan karın içine dönemez ve yolda sıkışırlar. Bu cerrahlar için acil bir durumdur, hastayı rahatlatıp, yavaş masajla bu fıtığı karın içine itmeye çalışırız. Ancak karın içine itilemeyen fıtıklarda sıkışıp boğulan bağırsağın canlılığı bir süre sonra kaybolur ve bağırsak zayıflayan bir yerinden delinip büyük abdest içeriği karın içine akabilir. Hayatı tehdit edici karın içi organ enfeksiyonları, bazı durumlarda bağırsağın karın bölgesine ağızlaştırılması (kolostomi) gerektirebilecek durumlar gelişebilir. Böyle itilemeyen fıtıklarda acil ameliyat ile bu sıkışan bağırsak kurtarılıp fıtık onarılır. Tabi ki hastalara uyarımız, fıtık bu pozisyona gelmeden, uygun şartlarda ameliyat olmalarıdır” ifadelerini kullandı.

FITIK BAĞI KULLANILMASININ YARARI VARMI?

Fıtık bağları gibi mekanik ürünleri tavsiye etmeyen Doktor Emir Fatih KAYA, “Fıtık korsesi, fıtık bağları gibi mekanik bariyerleri genelde tavsiye etmiyoruz, çünkü bunların tedavi edici bir özellikleri yok. Hatta dokuların bazen ezilmesine, daha da zayıflamasına ve ameliyatın ihmal edilip fıtığın boğulma riskinin artmasına sebep olabilirler” şeklinde konuştu.



AMELİYAT SONRASI NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Yama kullanılarak yapılan ameliyatlardan sonra, yamanın sağlam yapışması için ilk 4-6 hafta ağırlık, yük vs gibi durumlardan uzak durulması gerektiğini söyleyen Doktor KAYA, ağırlık haricinde ameliyata özgü bir kısıtlamanın olmadığını kaydetti. KAYA, ameliyat olan kişinin 1 hafta içinde günlük aktivitelerine rahatlıkla geri dönebileceğini sözlerine ekledİ.



 


LinkedIn'de Paylaş
'de Paylaş
Telegram'da Paylaş
WhatsApp'da Paylaş