EMEKLİLER ÜZERİNDEKİ MADDÎ ve MANEVÎ ÇÖKÜNTÜ

Şu anda hızlandırılmış mobil sayfa görüntülemektesiniz.

Haber İçeriği

EMEKLİLER ÜZERİNDEKİ MADDÎ ve MANEVÎ ÇÖKÜNTÜ“Emekliler, aslında sosyal hayatın en kıymetlileridir.” hükmü,bana ait değildir. Kamu kanaatini, Efkâr-ı umûmiyeninkanaatini belirtmektir benim işim.Bu kesim, tolumun inkişafında gerekenleri yaptıktan sonraemeklilik mevkiine terfi etmiştir. Hal böyleyken hâlâhaklarında kendilerini memnun bir safhaya, sahaya çekecekciddi bir muameleye tabi tutul muş değiller. Bu d emeklileritoplumun en köhnesi olduklarını fikrine tabi kılıyor,hayatlarındaki en sevinçli olmaları gereken dönemlerini hazinve hüsran içinde yaşamak zorunda kalıyorlar. Hatt-ı zâtındaemeklilik kavramı kanaatimce ithal bir kavramdır. Kelimeüzerinde değil kavram üzerinde duruyorum. Hafta tatili deböyle bir şeydir. Hafta tabilinin, cuma günü olmasınıisteyenler, cumaya dair âyetlerden haberi olmayanlardır. Buâyetler, Cuma sûresine aittir, mealleri, “9: Ey iman edenler!Cuma günü namaz için ezan okunduğunda hemen Allah'ıanmaya koşun; işi, alışverişi bırakın! Eğer bilirseniz sizin içinhayırlı olan budur. 10: Namaz tamamlanınca artık yeryüzüneyayılabilir ve Allah'ın lutf u kereminden rızkınızı temineçalışabilirsiniz.” Buradan anlaşılana göre Cuma namazıkılınması için 24 saatlik Cuma gününün tatiline dair bir anlamçıkmıyor. Namazı kıl, bitince işine devam et. Tatil yok,vesselâm. Tatil, idarî bir tasarruf olmaktan öteye bir iş değil,anlaşılan budur. Bu açıklıklara rağmen, işin tarihi tarafına dadeğinmek gerekirse bilgiler şöyledir: Tarih, milattan önceyekadar kadim. Varlığı MÖ’ye kadar uzanan bu uygulama,Milattan önce 13. yılda, Roma ordusunda, 20 yıl çalışan askeremaaş bağlandı. İngiltere’de, Savaşlarda sakat kalan askerlere1592’de maaş bağlanmaya başlandı.“EMEKLİLİĞİN KISA TARİHİEmeklilikle ilgili en eski bilgiler Roma dönemine aittir.Milattan Önce 13'te Roma ordusunda 20 yıl görev yapanaskerlere emeklilik maaşı verilmeye başlandı. İngiltere'de deparlamento 1592'de savaşlarda sakat kalan askerlere maaşbağlamaya başladı. Avrupa’da, 1684’te, sivil bir liman yetkilisiemekli maaşına bağlandı. Bismarck, Avrupa’da emekliliksistemini 1889’da müessisi durumuna geldi. Bu esnada yaşhaddi 70 idi. 1891'de ortalama ömrün vasat süresi 40 yaş ikenBismarck, malullük ve yaşlılık sigortası sisteminin yürürlüğesoktu. Almanya, Bismarck’ın 70 yaş haddini, 1916’da 65'eindirdi. Bu keyfiyet tavizsiz bir vaziyette hâlâ meriyettedir.1875'te Amerika'da özel sektörün, kendi personeline emekliliksistemini işlettiği biliniyor.Emeklilik konusunda, Osmanlı uygulamaları farklıydı.Askerlere, âlimlere ve bürokratlara yaşlılıktan, sakatlıktanveya hastalıktan vazife ifa edemez hale geldiklerinde,mütekait olunca, hazineden veya dirliğin gelirinden emeklimaaşı tahsis edilirdi. Bunun için ilk kez, 1806’da askerlereemeklilik maaşı düzenlemeleri için 1806’da “Askerî EmekliSandığı” kurulmuştur.Cuma tatili konusuna dönersek tarihimizde ilk kez,1839’dansonra bu uygulamayla karşılaşıyoruz. Millî mücadeleninzaferle bitmesini takiben 2 Ocak 1924 tarihinden itibarenBizde de cuma günü resmî tatil sayılmıştır. Burada,Osmanlıdan tevarüs etmesi gereken Cuma tatilinin kesintiyeuğramasının sebeplerini bilmiyorum. Bu uygulama çeşitligerekçelerle kaldırılarak 1 Haziran 1935’ten sonraki ilk pazargünü resmen tatil uygulamasının ilk gün oldu.Emeklilerle ilgili birkaç söz edecekken nerelere geldim.Toparlarsak emeklilerin kaffesinin, geçinme endeksininüstünde tutulması gerekirken altındadır. Bu yetmiyormuş gibibir de manevî çöküntüye maruz bırakılıyorlar. Emeklilerinmaaş tahsisi tablosundaki ibâreyi okuyanlar şaşırıyorlar. Niçünacep? Emekli aylığı aldıklarına kânî olduklarından “YAŞLILIKAYLIĞI “ibâresiyle karşılaşınca çöküntüye duçar oluyorlar,emekli, kendinin hiçbir işe yaramayacağına dair, bir türinandırılıyor, kendini, tamamen bakıma muhtaç biri gibialgılıyor, bu şekilde olunca da “Devlet bizim ölmemizi, kendivarlığı için daha faydalı görüyor.” düşüncesine kapılmaktankendilerini alıkoyamıyorlar. Hele hele asgarî ücret altında“Emekli maaşları uygulaması.” emekliyi çileden çıkarmayayetiyor. Hele, hâlâ bir çözüme kavuşturulamamış emlakkiralarındaki fuhşiyatın tenzili sağlanamamışken kiradayaşamak zorundaki emekliler ne yapmalı? “Nasıl olsa hırsızınelinin, kolunun kesilme devri geçti.” diyerek hırsızlığa mıbaşlamalı? Basit bir misal vermek icab ederse yanındaonlarca, belki yüzlerce, binlerce sigortalı çalıştırmış emeklinin“Emekli maaşının” emekliliğine sebep olduğu SSK emeklisikadar bile olmayışı, bağ kur emeklilerini ne kadar müteessiretiğinin kimse farkında değil mi? Bağ kur emeklisine, çok yazıkdeğil mi? “Adalet mülkün temelidir.” “İnsanı yaşat ki devletyaşasın.” hükümleri doğruysa inanıyoruz ki bunlar doğrudur.Öyleyse bu mevzuda yapılan uygulamalar yanlıştır.Atalarımızın meşhur” Sehv hesap, bağdat’tan döner.” sözüneuymalı değil miyiz? Buradaki “bağdat” kelimesinin “Bağdat”şehri olmadığını, adaletle ilgili bir kavram olduğunubildiğimden, özel isim imlâsını, bilerek kullanmadığımın dabilinmesini isterim.Şakir Albayrak, Emekli Öğretmen...