“Fâtiha Sûresi: Kur’an’ın Mukaddimesi”
Haber Kategorisi | : Hutbeler ve İbretlik Hikayeler |
Okunma Sayısı | : 1614 |
Haberin Yazarı | : Yönetici |
Haberin Kaynağı | : Diyanet İşleri Başkanlığı |
“Bizi dosdoğru yola, kendilerine iman ve hidayet nimeti verdiğin kimselerin yoluna ilet. Gazabına uğramış olanların ve sapıtanların yoluna değil.” (Fâtiha, 1/1-7)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْـعَالَم۪ينَۙ.
وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
لَا صَلَاةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ .
Bir gün Resûl-i Ekrem (s.a.s) sahâbe-i kirâmdan Ebû Saîd b. Muallâ’ya, “Mescitten çıkmadan önce sana Kur’an-ı Kerim’deki en büyük sûreyi bildireceğim.” demişti. Namazın ardından ona şöyle buyurdu: “Bu sûre, yedi ayetten oluşan, namazlarda tekrar tekrar okunan Fâtiha sûresidir.”[1]
Fâtiha sûresi, mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’in mukaddimesidir. Peygamberimiz bir hadisinde “Fâtiha’yı okumayanın namazı yoktur.”[2] buyurduğu için bizler namazlarımızın her rekâtında bu sureyi okuruz. Kulun Rabbi ile gönülden hasbihali olan Fâtiha sûresini her okuduğumuzda Cenâb-ı Hakk’ın “Kuluma dilediği verilecektir.”[3] buyurduğunu bilerek huzur buluruz.
Fâtiha sûresine, “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.” diyerek Besmeleyle başlarız. Biliriz ki Allah’ın adı anılmadan başlanan her iş, eksiktir, yarımdır, bereketsizdir.
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْـعَالَم۪ينَۙ ayetini okuduğumuzda, kâinatı yaratan ve yöneten Rabbimize sonsuz hamdimizi, şükrümüzü, övgümüzü ve saygımızı sunarız.
اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ Biliriz ki O, lütuf ve ihsan sahibidir. Rahmeti bol, merhameti çoktur.
مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ Hesap gününün yegâne hâkimi O’dur. Kullarını ahirette hesaba çekecek olan Allah, mutlak adalet sahibidir.
اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ Bizler yalnız Allah’a kulluk eder ve sadece O’ndan yardım dileriz. Zira O’ndan başka sığınacak, dayanacak, güvenecek hakiki bir merci yoktur.
اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ
İlâhî Ya Rabbi! “Bizi dosdoğru yola, kendilerine iman ve hidayet nimeti verdiğin kimselerin yoluna ilet. Gazabına uğramış olanların ve sapıtanların yoluna değil.”[4] Âmîn!
[1] Buhârî, Tefsîr, (Fâtiha), 1.
[2] Buhârî, Ezan, 95.
[3] Müslim, Salât, 38.
[4] Fâtiha, 1/1-7.