ALAÇAM

ALAÇAM’IN TARİHÇESİ-HALKIN SOSYAL VE BEޞERİ YAޞANTISI:

Alaçam yöresinin eski bir koloni merkezi olması,ticari hayattaki rolü, denizle olan ilişkisi ve Anadolu’nun stratejik konumu dolayısıyla bölge sık sık çeşitli devlet ve imparatorlukların eline geçmiştir.

               M.Ö.2000 Yılında 2.Mürşit zamanında yöreye Hititler,bunlardan sonra da Frigler,Kimmerler,Lidler ve Persler egemen olmuşlardır.M.Ö.5 Asırda burası denizci bir kavim olan Miletlilerin eline geçmiş ve buraya ZALİKUS ismini vermişlerdir.

               Bu devirde Alaçam İON koloni merkezi bir liman şehri durumundaydı. O zamanlar deniz kenarında bulunan Alaçam Merkezi günümüzde 2 km daha içeridedir. Sebebi Alaçam Çayının getirdiği alüvyonları ağız kısmında biriktirerek bir alüvyon oluşturmasıdır. Daha sonra yöreye Yunanlılar,İskender İmparatorluğu,Slevkoslar,Galatlar,Bizanslılar 12.ve 13 Y.Y.’ da da Rum Pontus İmparatorluğu hakimiyetine geçirmiştir.

               Türklerin Anadolu’ya akın akın gelmesinden sonra yöreyi önce Danişmentliler almış TRALKÖY ismini vermişlerdir.183 Yılında Anadolu Selçuklu Devleti yöreyi eline geçirmiş,ULUKÖY adını vermişlerdir. Daha sonra sırasıyla Kadı Burhanettin,İsfendiyar ve Candaroğlu Beylikleri yöreye hakim olduktan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiştir. 1071’de Bafra İlçesine bağlı bir bucak durumunda idi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonra 1 Eylül 1944’te 4642 sayılı kanun ile ilçe Merkezi olmuştur.

           Halkın geçim kaynağı tarımdır. Yörede belli başlı bir sanayi tesisi yoktur. Geçim sıkıntısı dolayısıyla büyük şehirlere göçler sürmektedir. Başlıca tarım etkinlikleri şunlardır:” Tütün,pirinç,mısır,arpa,buğday,ayçiçeği,şekerpancarı,sebzecilik, meyvecilik,küçük ve büyük baş hayvancılık,kümes hayvancılığı, ile deniz kıyısı kesiminde balıkçılık” yapılmaktadır.

           Yörede tütmen(Dürtmen) Dağı tepesinde 1670 Metre Radyolink Tesisi vardır. Ayrıca göl ve bataklık alanları ile yüksek ormanlık alanlarında av yapılacak yerler bulunmaktadır. Av hayvanları arasında “Ördek,kaz,bıldırcın,sülün,tavşan,keklik ve yaban domuzu” mevcuttur.

 Kaynak:T.ANAKÖK. Alaçam’ın tarihi.

ALAÇAMIN GENEL COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ 

a)        KONUMU:Alaçam Samsun ilinin 80 km batısında olup ; Kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Bafra , Batısında Yakakent , güneyinde Vezirköprü ve Güneydoğusunda Durağan ile komşudur.İlçenin yüzölçümü 463 km² Kuzey sınırını Karadeniz çizerken doğu sınırını Bedeş Çayı ile Karaboğaz gölünün ağız kısmını oluşturur.Batı sınırı 1990 yılında Yakakent’ in ayrılmasıyla Etyemez ve Koz köyleri sınırları oluşturulmuştur . 

Güneyde ise tepelerin su bölümü çizgileri sınırı oluşturur.

  1. TOPRAK YAPISI VE JEOLOJİK OLUޞUM

Alaçam ilçesinin genel görünüşüne baktığımızda ilçenin kuzey bölümü , Bafra delta  ovasının batı  bölümündeki  devamını oluşturur . Bu alandaki topraklar başta Kızılırmak olmak üzere  Alaçam çayı , Yenice çayı , Bedeş   çayı  gibi  akarsuların milyonlarca yıldan beri   taşıyarak    biriktirdikleri  materyallerden  oluşan alüvyon topraklardır. Bu alüvyonların kalınlığı ilçenin batısında 20m iken doğusunda 80 m ye kadar çıkmaktadır . Tarım açısından oldukça elverişli verimli toprak yapısı  özelliği taşırlar . Delta ovası üzerinde yer yer sularla kaplı bataklık alanlara rastlanır . Bunun nedeni bu alanlarda Drenajın iyi olmamasıdır . Delta ovası ile 250 m yükseltiye  kadar uzanan sahalarda hafif eğimli yamaç arazi yer alır. Makineli tarım yapmaya  elverişli olan bu sahalarda sarı renkli  fosillerin   yer aldığı   toprak tabakası yer alır . Bu alanlardaki tabakalar kıvrımlı bir yapı  özelliği gösterir. Vadi yamaçlarında ve yol yapımı  için yapılan  yarmalarda  bu tabakalaşma kendini  daha iyi gösterir . Halk arasında kıraç toprak olarak isimlendirilen bu topraklar iyi kalite tütün  yetiştirilen alanlar olarak tercih edilir.

           İlçemizde güneye doğru ilerledikçe yükselti artmaya başlar. 250 m den  daha yükseklere doğru çıkıldıkça oluşum itibarı ile daha eski toprak ve tabaka yapısı  ortaya çıkmaktadır. Bu alanlarda erozyondan dolayı aşınmaya uğramış ince yapılı topraklar ortaya çıkmaktadır .Eğimin artmasına bağlı olarak tarımda makinanın   kullanılması biraz daha zorlaşmaktadır . Aşınmaya bağlı  olarak tarla  olarak   kullanılan arazide toprakla  karışık   irili  ufaklı   kaya   parçaları da   arazi   yüzeyine  çıkmış  olarak görülmektedir . Orman olarak korunmuş alanlar erozyondan etkilenmediği  için hem toprak tabakası daha kalın hem de topak humus yönünden daha  zengindir .Güneye doğru gidildikçe  yükselti daha da artmaktadır . Alaçam ilçesinin en yüksek yeri olan Tütmen Dağı zirvesinde bazı alanlarda seyrek olarak volkanik taşlar görülür . Bilimsel adı Serpatin olan bu taşlar yeşilimsi renk ve parlak görünüştedir.

YERYüZü ޞEKİLLERİ

 

1-OVA:Alaçam ilçesinin düzlük alanlarını Bafra Delta ovasının batı bölümü  oluşturur Bafra Delta ovasının oluşmasında hiç kuşkusuz en büyük katkıyı Kızılırmak oynamıştır Fakat bu Deltanın oluşmasında küçük akarsuların katkısı da olmuştu . Alaçam sınırları içinde akan Uluçayı , Yeni çayı ve Bedeş çayının da bu deltanın oluşmasında  etkili olmuşlardır . Bafra Delta ovasının Alaçam tarafında kalan batı kıyıları doğu kıyılarına göre daha düz bir görünüm gösterir , sade yapıdadır . Bunun nedeni Karadeniz’ de batıdan doğuya doğru saatteki 0,5 mil olan deniz akıntısının etkisidir.Bu akıntı  Bafra ovasının batı kıyılarını yalayarak düzleştirir.Ayrıca bu yörede sıkça esen   Kuzeybatı yönlü Karayel rüzgarının da etkisi vardır.Ova doğudan batıya doğru gidildikçe daralır Yakakent’ in Çayağzı mevkiinde son bulur .Alaçam’ın deniz kıyısı kesiminde  derin kum deposu alanları vardır .Fakat son yıllarda bu kum alanları ticari amaç  olarak kullanılmıştır.İlçe dışında diğer ilçe ve illerde bu kıyılardan kum taşınması kıyı çizgisi ve   kum alanlarını olumsuz etkilemiştir . Bunun üzerine kum alanlarının ticari olarak kullanılması durdurulmuştur.

           Ovanın  içinde yer  alan  Karaboğaz  gölünün çevresinde bataklıklar  yer  alır Taban suyunun yüksek olduğu ova üzerine genelde sulu tarım yapılır. Bataklaşan ve kışın taban suyunun yüksekliği kesimlerde kavakçılık yapılmaktadır.

     

2-PLATOLAR VE DAĞLAR

           Alaçam yöresinde Delta ovasında güneye doğru gidildikçe hafif eğimli yamaçlar boyunca yükselmeye başlanır .Bu Yamaçlar dış kuvvetlerin aşındırmasına uğradığı için çok fazla dik değildir .Genelde yerleşmeye ve tarıma elverişlilik gösterir . Bundan +dolayı orman alanları daha az , tarım alanları daha geniştir . Bu bölümde akarsular V biçimli vadiler içinde akarlar,tabanları dardır. 700-800 m lere çıkıldığında platolara ulaşılır.Bu alanlardan  sonra  Yüksek tepeliklere geçilir . Yüksek düzlükler  yazın  küçük   baş hayvancılığın etkili  olarak yapıldığı Yaylalar durumundadır.Yörede en yüksek nokta 1670 m yüksekliğindeki  Tütmen tepesidir . Bu tepe Küre dağlarının en doğu noktası durumundadır.Tütmen tepesi çevresinde volkanik taşlara seyrek olarak rastlanmaktadır Bu tepenin  dışında , Düztepe ,Armut tepesi , Kayalık dağ Sivri tepe , Kum tepe gibi yükseltilerde bulunmaktadır.

  1. HİDROĞRAFYA

     1- ARSULAR

     ALAÇAM ÇAYI (ULUÇAY)

           Alaçam yöresinin en önemli akarsuyudur. Çay Tütmen dağı eteklerinden Urgancı mevkiinden  kaynağını alır . Yamaç  eğimi boyunca akışa geçer Mürküş çayı, Kirenli deresi ve Çufla çayı gibi kollarıda olarak  kuzey yönlü akışını sürdürür . Alaçam ilçe merkezinin  ikiye  bölerek Geyikkoşan mevkiinin batısından  Karadeniz ’ e dökülür . Toplam  uzunluğu 27  km  dir . Akarsuyun genel rejimi Kış ve İlkbahar döneminde kabarık Yazın ise çekiktir . Özellikle yazın kurak  geçtiği  dönemlerde   çay tamamen kuruyabilmektedir.Çayın içinde aktığı vadi V Biçimindedir.Akarsu yatağının kenarında yüksek köylere giden dar yollar bulunmaktadır.Çay yatağının aşağı kesiminde taşkınlar - dan  korunmak  amacıyla  ıslah çalışmaları  yapılmıştır .

 KİLLİK BARAJI ve KADIKÖY ELEKTRİK SANTRALİ

      Alaçam çayı üzerinde Gökmen köyü mevkiinde su toplamak amacıyla yapılmış basit bir barajdır.1946 yılında yapım çalışmaları başlamıştır.barajda toplanan su yapılan bir kanal yardımıyla Kadıköy mahallesinde bu günkü ilköğretim okulunun bulunduğu yere getirilmiş,buraya kurulan santralin trübününü çevirmesi sağlanmıştır.1948yılının 23 nisan günü elektrik üretimine başlanmıştır.Santralin kurulmasında ve Alaçam’a elektriğin                                     

 verilmesinde ALAÇAM’I GÜZELLEޞTİRME DERNEĞİ esas faaliyetleri yürüten kuruluş olmuştur.Böylece Alaçam tarihinde ilk defa elektriğe kavuşmuştur.Daha sonra su santralinde üretilen elektrik yetersiz kalınca iki adet dizel motor alınıp bunların çevirdiği jenaratörlerle elektrik üretimi yapılmıştır.Daha sonraki yıllarda ulusal elektrik sistemine bağlanınca zaten ömrünü tamamlamış olan Kadıköy satnrali devre dışı kalmıştır.                               

MANDIRA ÇAYI(YENİCE ÇAYI)

           Bu çay Gökçe ağaç oymağının güney sırtlarından doğar.Geçtiği köy ve yöreye göre değişik isimler alır. Toplu köyünün Funda ağzı mevkiinden Karadeniz’e dökülür .Uzunluğu 35km’dirDenize dökülmeden 2km önce Mayıs çayı ile birleşir bu onun en büyük kolu- dur.

Mandıra çayı daha önce Karaboğaz gölüne dökülüyordu 941 yılında  D.S.İ.  nin yaptığı kanal sonucu bugünkü yatağına kavuşmuştur. Kışın ve ilkbaharda belli bir seviyede akan çay yazın tarım alanlarının sulanması amacıyla kurulan bentler sonucu aşağı kesiminde tamamen kurumaktadır.

BEDEޞ ÇAYI

           Bu çay Alaçam ile Bafra  ilçesinin sınırını oluşturmaktadır . Müstecep köyü yakınlarından kaynağını alır. Birkaç küçük derenin birleşmesiyle oluşur . Güney yönlü akışını sürdürerek Karaboğaz gölüne dökülür .Uzunluğu 17 km dir . Aşağı yatağında D.S.İ. tarafından ıslah çalışmaları yapılmıştır

2-KARABOĞAZ GÖLÜ     

           Bu göl Bafra Delta ovasının batı kesiminde oluşmuş kıyı set  gölüdür . Göl alanı yaklaşık 160  hektar  olup  doğu – batı  doğrultusunda uzanmaktadır . Göl alanı kışın yağışlarla birlikte alanı genişlerken , yaz mevsiminde kuraklık etkisiyle daralmaktadır. Göl geniş bataklık ve sazlıklarla kaplıdır.Kış mevsiminde Yaban ördeği ,Kaz,Karabatak ve diğer su kuşları için barınma alanıdır .Göl sularında tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır Gölün ağız kısmı zaman zaman dalga biriktirmesi sonucu kapanır . Göl Bedeş   çayının sularını boşalttığı bir alan durumundadır.Göl alanı kışın iyi bir avlanma alanıdır . Ayrıca göl içersinde yetişen kamış ve sazlar göl çevresinde oturanlar için ekonomik  bir  gelir kaynağıdır . Sazlardan hayvan barınağı örtüsü yapılırken Kamış ve Kındıra bitkisinden hasır , sepet  ve hasır oturaklar yapılmaktadır.

e)İKLİM

           Alaçam  yöresi  iklim özelliklerine göz  attığımızda yaz  mevsimi  sıcak bunun yanında yağışlarda görülür . Kışlar ise serin ve yağışlı geçer . Genel olarak her  mevsim yağış görülmektedir . Kıyı kesiminde denizelliğin daha mutedil iklim şartları  yaşanırken güneye doğru gidildikçe yükseltinin artmasına bağlı olarak iklimde de   karsallaşma başlar . Yüksek kısımlarda kışlar biraz daha sert geçmektedir.Yıllık ortalama sıcaklık 14 ºC iken en sıcak ay olan Temmuz ortalaması 23 ºC,en soğuk ay olan Ocak ayı ortalaması 6 ºCdir.Yıllık ortalama yağış miktarı 725 mm dir.En yağışlı mevsim Sonbahar en az yağış alan mevsim Yazdır . Aylar itibarı ile en çok yağış Aralık ayında düşerken en az yağış Temmuzda düşmektedir.Kış mevsiminde kar yağışları görülür.Ortalama karlı gün sayısı 9 gündür.

f)BİTKİ ÖRTÜSÜ

1-DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜ

           Alaçam yöresinde her kesimde çam cinslerine rastlanmaktadır . Çamlar deniz kenarından başlayıp  en yüksek noktaya kadar her kesimde  rastlanan  ağaç türüdür Yörede bitki örtüsünün dizilişine bakacak olursak kıyıda tuzcul ,kumlar üzerinde yetişen bitkiler vardır . Ovanın çeşitli alanlarında saz ve kamışlardan oluşan bataklık bitkisi yer alır . Ayrıca ovada suyu seven ağaçlardan Kavak , Söğüt , Dişbudak , Çınar gibi ağaç topluluklarına rastlanır . Daha yükseklere doğru çıkınca Meşeler , Gürgen , Alçaağaç ,Taflan,Kızılcık gibi geniş yapraklı ağaçlar yer alır.700 m nin üzerinde ki sahalarda ise Meşelerle birlikte , Köknar Sarıcak ve Karaçam yine bu yükseltilerde ormandan yoksun yayla alanlarında geniş otlaklar vardır . Alaçam yöresinde 15299 hektar orman alanı vardır . Bunun 9561 hektarı koru 5730 hektarı bataklık durumundadır.

2-KÜLTÜR BİTKİLERİ

           Yörede tarımda yetiştirilen başlıca bitkiler şunlardır.Ağaçsı kültür bitkileri Elma ,Armut,Erik ,Ceviz,Dut ,İncir , Muşmula , Kızılcık , Kiraz ,Üzüm ,Vişne...Otsu kültür bitkileri ise ,Tütün Mısır ,Buğday , Arpa,Yulaf, Çeltik ,ޞekerpancarı ,Baklagiller çeşitli sebzeler...dir.

Hazırlayan :Salih İLERİ

Alaçamın Fiziki Coğrafya özellikleri

Seminer Çalışması 1990