DARBECİNİN BAYTARI HADIM ETTİ GÖKMEN DANAYI Köy yaşantısı içinde tarımsal faaliyetlerinde yanında 6-7 adet sığırımızla hayvancılıkta yapardık. İş yoğunluğuna bağlı olarak bazen tütün, pirinç, buğday, mısır…tarımı için tarlaya bazen de sığırların peşinden gider çobanlık yapardık. Sığır çobanlığı diğer işlere göre daha kolay bir işti. O yıllarda sığırlarımız yerli ırk sığırlardı daha ithal cins sığırlar çok bilinmiyordu. Sığırlarımızın çoğu siyah arada ala sığır ve sarı sığırda tek tük bulunurdu. Fakat ilk kez boz renkli tüyleri olan karın altı kısmı turuncu renkli adını GÖKMEN koyduğumuz erkek(Dana) bir sığırımız olmuştu. Buzağı olduğu dönemden itibaren bu boz renkli sığırı çok sevmiştik oda sevilmesinden dolayı bize çok alışmış ve sürekli el altında büyümüştü. 1980 li yılların başlarıydı 12 eylül darbesinin 1. Yılı içindeydik. Genelde ben sığırları gütmeye giderdim. Her gün köyümüze ilçe tarımın baytarları araçlarıyla çıkarlar ‘’Suni Tohumlama Durağı’’ noktalarında isteyen vatandaşların İneklerini yabancı cins sığır ırklarıyla melezleme yaparlardı. Hayvanları günlük otlatmaya götürürken yanımdan geçen baytar arabasından birileri bizim sığırlara ve bana dik dik bakarak geçerlerdi. Ben se Gökmen dananın sırtına elimi koymuş sanki iki arkadaş gibi meralara doğru yürürdük. Bir gün diğer tarla işlerimizin yoğun olduğu bir günde sığırları gütmeye ben den 3 yaş küçük kardeşim gitmişti. Sığırları otlatmadan getirdiğinde kardeşim ağlıyordu, ne olduğunu sorduğumuzda yolda sığırları götürürken baytar arabası durmuş araç şoförü kardeşimin elini kolunu sıkıca tutmuş bir kişi gökmen danayı yakalamış, diğer kişide elinde kocaman bir kıskaçla Gökmen dananın bacaklarının arasındaki erkeklik organlarını iyice sıkarak halk deyimiyle danayı ENEMİŞ yani hadım yapmışlardı. Bu nasıl bir işti, yolda giden kimseye zararı olmayan bir danayı 11 yaşındaki çocuğun elini kolu tutup hadım etmek, bu nasıl bir devlet memurluğu anlayışı, bunu yapanlar nasıl bir duygu ve düşünce içindeler, neyin peşindelerdi. Bu durum çok zoruma gitmişti hem kardeşime yapılanlar hem de en çok sevdiğim sığırıma yapılanlar. Ertesi sabah elimde büyük bir sopa ve taşlarla yolun kenarında beklemeye başladım, arabalarıyla gelen baytar ekibi beni görünce suni tohumlama durağında dahi durmadan son sürat kaçtılar, bu durum birkaç gün böyle gitti. Bu durum sadece beni değil tüm aile bireylerini de etkilemişti. Bir gün Rahmetli babam eve geldi biraz da sinirliydi, O gün Köyümüzün Rahmetli muhtarı ile konuşmuş, Rahmetli muhtarın rahmetli babama söylediğin göre, baytarlar durumu muhtara giderek anlatmışlar ’’devlet büyüklerimizden emir geldi yerli ırk sığırları Avrupa dan gelen ithal ırk sığırlarla melezleştireceğiz , yerli ırk sığırların neslini sürdürmemesi için de tüm  yetişkin erkek sığırları hadım etmek zorundayız, Askeri hükümetin emri bu biz emri yerine getiriyoruz. Askeri hükümete karşı gelinmez gerekeni yaparsak sonu kötü olur demişler. Rahmetli babam bir daha şikayet duymak istemiyorum, ayrıca bu adamlar şikayetçi olurlarsa Başgedikli askerlerle beraber gelip seni alır götürürler bir daha ne zaman çıkarsın hapisten bilemem, bak 12 eylül de içeri alınanlar hala içerde yatıyorlar ve ne zaman çıkacakları belli değil diyerek beni sert bir şekilde uyardı. Askeri darbelerin ne kadar kötü ve acı olduğunu o günlerde bir daha anlamıştım. İster istemez bu yapılanı sineye çektim Gökmen danaya ne oldu derseniz, o günden sonra  o gürbüz besili hayvancık günden güne eridi, artık bize dahi yaklaşmıyordu insan görünce kaçıyordu. Amacımız iki yaşındaki bu tosuncuğu  Kurban Bayramında Kurban kesmekti, fakat hem hadım edilmiş olması ve hem de aşırı zayıflamasından dolayı babam gökmen dana için artık bundan kurban falan olmaz dedi. Bir kasap çağırdı ve onu kasaba bir hindi parasına sattı. Ne olmuştu, bizim gökmen dana hadım edilmeseydi ülkemizdeki sığırların süt  verimi düşük olacaktı da çocuklar sütsüz mü kalacaklardı. Ankara’daki darbeci hükümet Gökmen dana hadım edilmeseydi iktidardan mı düşecekti, fakat bazıları kraldan çok kralcılık  yapacak göze girecek aferin alacaktı, belki de şu kadar sayıda sığırı hadım yaptık diye taltif alacaktı. Bilmiyorum Gökmen dana hakkını helal etti mi ama ben hala etmedim.      Eğitimci-Yazar-Editör:Salih İLERİ e-Posta:[email protected]