
GALAT-I MEŞHUR LÜGAT-İ FASİHTEN YEĞDİR
Haber Kategorisi | : Köşe Yazıları |
Okunma Sayısı | : 128 |
Haberin Yazarı | : Yönetici |
Haberin Kaynağı | : Site Yönetimi |
GALAT-I MEŞHUR LÜGAT-İ FASİHTEN YEĞDİR x
Dilimiz, en yerli malımız. Bunun içine doğduk. Kullandık,
kullandıkça eskittik, gelişmesi gerekirken aksine azalttık.
Bunun sebepleri üzerinde durmayacağım, uzun konu. Bazı
kelimelerin örnek göstererek konuyu açıklığa kavuşturmaya
çalışacağım
“Sevgilim” kelimesinden başlayalım. Bu kelime, yaşlılarca da
geçler ce de kullanılsa yanlış kullanılmaktadır. Bunun
doğrusunu yazacağım ama kimsenin umurunda olmayacak.
Benimki, bile bile ladesten öteye geçemeyecek. Önce bu
kelimenin TDK sözlüğüne bakarak manasını kaydedelim.
SEVGİLİ:1. İsim, Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kimse;
habip, manita, yavuklu, yâr.
2. Sıfat, Sevgi ve bağlılık duyulan: Millet yoludur, hak yoludur
tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol.”
Tevfik Fikret
BİLGİLİ:
1. Sıfat. Bilgi sahibi olan; malumatlı, malumattar, malumat
sahibi, agâh, danişment: “Âmâ iyiler, bilgililer, yetenekliler
nerede idi? - Tarık Buğra
2. zarf. Bilgiye dayalı bir biçimde: “Her konuda rahat, bilgili
konuşurdu kalemi. - Yusuf Ziya Ortaç
GÖRGÜLÜ: Sıfat, Görgüsü olan: ;Bildiğini iyi bilen, görgülü,
kendine güveni tam olan bir erkekti.t; - Necati Cumalı
SARGILI: 1. sıfat. Sargısı olan. 2. Sıfat. Sargı beziyle sarılmış:
;Kadının burnu sargılı, yüzü sarıydı.; - Yusuf Atılgan
Örnekleri içtima ettikten sonra, sıra diyeceklerime gelebildi.
Enteresan örnekler değil mi? İroni, mizah hatta kara mizah.
Nasıl olur da böyle olur. Üstüne üstlük, sözlükte de bağdaş
kurup oturur. Olan olmuş, biz bundan sonrasına bakalım.
Bakalım ki yanlışa bulaşmayalım, bulaştırmayalım. Sevgili,
kelimesi bunlardan biridir. Açıklayacağım, acele etmeyiniz.
Sevgili, neymiş, “Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kimse;
habip, manita, yavuklu, yâr.” imiş. Sözlükteki manita, buraya
asla yakışmaz. Neden yakıştırdıkları da bilinmez. Bunları
yazarken “Sevgili” kelimesinin masumiyetine fesahatine
itibardan böyle söylüyoruz. Esas mesele hallolunca vaziyet
mana kazanacak.
Kadim dilimizde sevgili kelimesinin yerine, sevdiğim,
sevdiceğim vs. kullanılırdı. Buna rağmen TDK’de bunları
bulmak mümkün değil.
Bakınız hele! Sevgilim, Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan
kimse; oluyor da bilgili, Bilgi sahibi olan; malumatlı,
malumattar, nasıl oluyor? Bunun gramer kaidelerine
uygunsuzluğu münazaradan, varestedir.
Görgülüye de göz atalım. Sıfatmış, Görgüsü olanmış. Sözü
uzatmak da marifet değil hani.
SARGILI: 1. sıfat Sargısı olan. 2. sıfat Sargı beziyle sarılmış gibi
manalarda anlaşılmalıymış. Eyvallah. Sevgili, kelimesinin
sevgisi olan, seven veya çok seven demek de mümkünken tam
tersi bir manada kullanılmaktadır. Sevgilim deyince, çok
sevdiğim, âşık olduğum değil de beni çok seven, bana âşık
olan biri anlamına gelmiyor mu? Gelmeli ama gelemiyor zira
önünde betler kalın duvarlı, bariyerler sensörlü, aşılamıyor.
Hoş, aşılması için çalışmaya da gerek yok. Ne demiş atalar”
Galat-ı meşhur, lügat-i fasihten yeğdir. Saygılı: sıfat. Saygısı
olan, saygı gösteren; hürmetli, hürmetkâr. Saygılı kelimesinde
de sorun yok. ;Annem sıcakkanlı ve saygılıydı.; - Ayla Kutlu
Ne olduysa “Sevgili “kelimesi anlamının zıddına kullanılıyor.
Kısaca, “sevgilim” kelimesinin manası, “Bana karşı boş değil,
beni seviyor. Bana sevgisi ziyade. “Anlamlarına gelmeliyken
“Ben ona karşı boş değilim, onu seviyorum.” anlamında
kullanılıyor. Sevgili kelimesiyle aynı usulle türemiş, bilgili,
görgülü, sargılı kelimeleri yapısına ve anlamına uygun
kullanılıyor da “Sevgili” kelimesi niçin farklı kullanılıyor?
Nedenini ve niçinini bilmiyorum ancak bildiklerimi anlatmaya
çalışıyorum.
“Sevgilim” kelimesi, başlıktan da anlaşılacağı üzere yanlışının
doğrusu yerine kullanılmasının daha geçerli olduğunu anlatan
bir tabirdir.
Bu yüzden sadece yeğ kelimesinin, anlamının daha iyi, üstün,
beğenilen, tercih edilen gibi manaları da kullanıldığını
belirtmek yeterli olacaktır. Örneği de aşağıdadır.
Bülbül olup dili yüzünden çekmek, kanarya olup dili
yüzünden çekmemekten yeğdir; - Nâzım Hikmet
Başlığımızdaki yeğ kelimesinin yerine ancak açıklama
esnasında anlamdaş kelime kullanılabilir. Yeğ, yerine iyi,
üstün, güzel, müreccah gibi kelimeleri koyamayız,
atasözlerimizin unsurları, bu kelimeler değiştirilemez. Aksi
halde özelliğini ve dahi güzelliğini kaybeder.
Kalıplaşmış cümlelerde kelime değiştirmek, edeben ve
yapılıştan caiz görülmemektedir.
Başlığın anlamı: Duru, doğru bir kelimenin yerine, onun
yanlışının kullanılması daha iyidir.
Şakir Albayrak, 04.03.2025, 18.29, Çekmeköy-İstanbul