GALAT-I MEŞHUR LÜGAT-İ FASİHTEN YEĞDİR


Haber Kategorisi : Köşe Yazıları
Yayınlanma Tarihi : 13 Nisan 2025 22:48
Okunma Sayısı : 128
Haberin Yazarı : Yönetici
Haberin Kaynağı : Site Yönetimi

GALAT-I MEŞHUR LÜGAT-İ FASİHTEN YEĞDİR x

Dilimiz, en yerli malımız. Bunun içine doğduk. Kullandık,

kullandıkça eskittik, gelişmesi gerekirken aksine azalttık.

Bunun sebepleri üzerinde durmayacağım, uzun konu. Bazı

kelimelerin örnek göstererek konuyu açıklığa kavuşturmaya

çalışacağım

“Sevgilim” kelimesinden başlayalım. Bu kelime, yaşlılarca da

geçler ce de kullanılsa yanlış kullanılmaktadır. Bunun

doğrusunu yazacağım ama kimsenin umurunda olmayacak.

Benimki, bile bile ladesten öteye geçemeyecek. Önce bu

kelimenin TDK sözlüğüne bakarak manasını kaydedelim.

SEVGİLİ:1. İsim, Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kimse;

habip, manita, yavuklu, yâr.

2. Sıfat, Sevgi ve bağlılık duyulan: Millet yoludur, hak yoludur

tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol.”

Tevfik Fikret

BİLGİLİ:

1. Sıfat. Bilgi sahibi olan; malumatlı, malumattar, malumat

sahibi, agâh, danişment: “Âmâ iyiler, bilgililer, yetenekliler

nerede idi? - Tarık Buğra

2. zarf. Bilgiye dayalı bir biçimde: “Her konuda rahat, bilgili

konuşurdu kalemi. - Yusuf Ziya Ortaç

GÖRGÜLÜ: Sıfat, Görgüsü olan: ;Bildiğini iyi bilen, görgülü,

kendine güveni tam olan bir erkekti.t; - Necati Cumalı

SARGILI: 1. sıfat. Sargısı olan. 2. Sıfat. Sargı beziyle sarılmış:


;Kadının burnu sargılı, yüzü sarıydı.; - Yusuf Atılgan

Örnekleri içtima ettikten sonra, sıra diyeceklerime gelebildi.

Enteresan örnekler değil mi? İroni, mizah hatta kara mizah.

Nasıl olur da böyle olur. Üstüne üstlük, sözlükte de bağdaş

kurup oturur. Olan olmuş, biz bundan sonrasına bakalım.

Bakalım ki yanlışa bulaşmayalım, bulaştırmayalım. Sevgili,

kelimesi bunlardan biridir. Açıklayacağım, acele etmeyiniz.

Sevgili, neymiş, “Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kimse;

habip, manita, yavuklu, yâr.” imiş. Sözlükteki manita, buraya

asla yakışmaz. Neden yakıştırdıkları da bilinmez. Bunları

yazarken “Sevgili” kelimesinin masumiyetine fesahatine

itibardan böyle söylüyoruz. Esas mesele hallolunca vaziyet

mana kazanacak.

Kadim dilimizde sevgili kelimesinin yerine, sevdiğim,

sevdiceğim vs. kullanılırdı. Buna rağmen TDK’de bunları

bulmak mümkün değil.

Bakınız hele! Sevgilim, Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan

kimse; oluyor da bilgili, Bilgi sahibi olan; malumatlı,

malumattar, nasıl oluyor? Bunun gramer kaidelerine

uygunsuzluğu münazaradan, varestedir.

Görgülüye de göz atalım. Sıfatmış, Görgüsü olanmış. Sözü

uzatmak da marifet değil hani.

SARGILI: 1. sıfat Sargısı olan. 2. sıfat Sargı beziyle sarılmış gibi

manalarda anlaşılmalıymış. Eyvallah. Sevgili, kelimesinin

sevgisi olan, seven veya çok seven demek de mümkünken tam

tersi bir manada kullanılmaktadır. Sevgilim deyince, çok

sevdiğim, âşık olduğum değil de beni çok seven, bana âşık

olan biri anlamına gelmiyor mu? Gelmeli ama gelemiyor zira


önünde betler kalın duvarlı, bariyerler sensörlü, aşılamıyor.

Hoş, aşılması için çalışmaya da gerek yok. Ne demiş atalar”

Galat-ı meşhur, lügat-i fasihten yeğdir. Saygılı: sıfat. Saygısı

olan, saygı gösteren; hürmetli, hürmetkâr. Saygılı kelimesinde

de sorun yok. ;Annem sıcakkanlı ve saygılıydı.; - Ayla Kutlu

Ne olduysa “Sevgili “kelimesi anlamının zıddına kullanılıyor.

Kısaca, “sevgilim” kelimesinin manası, “Bana karşı boş değil,

beni seviyor. Bana sevgisi ziyade. “Anlamlarına gelmeliyken

“Ben ona karşı boş değilim, onu seviyorum.” anlamında

kullanılıyor. Sevgili kelimesiyle aynı usulle türemiş, bilgili,

görgülü, sargılı kelimeleri yapısına ve anlamına uygun

kullanılıyor da “Sevgili” kelimesi niçin farklı kullanılıyor?

Nedenini ve niçinini bilmiyorum ancak bildiklerimi anlatmaya

çalışıyorum.

“Sevgilim” kelimesi, başlıktan da anlaşılacağı üzere yanlışının

doğrusu yerine kullanılmasının daha geçerli olduğunu anlatan

bir tabirdir.

Bu yüzden sadece yeğ kelimesinin, anlamının daha iyi, üstün,

beğenilen, tercih edilen gibi manaları da kullanıldığını

belirtmek yeterli olacaktır. Örneği de aşağıdadır.

Bülbül olup dili yüzünden çekmek, kanarya olup dili

yüzünden çekmemekten yeğdir; - Nâzım Hikmet

Başlığımızdaki yeğ kelimesinin yerine ancak açıklama

esnasında anlamdaş kelime kullanılabilir. Yeğ, yerine iyi,

üstün, güzel, müreccah gibi kelimeleri koyamayız,

atasözlerimizin unsurları, bu kelimeler değiştirilemez. Aksi

halde özelliğini ve dahi güzelliğini kaybeder.


Kalıplaşmış cümlelerde kelime değiştirmek, edeben ve

yapılıştan caiz görülmemektedir.

Başlığın anlamı: Duru, doğru bir kelimenin yerine, onun

yanlışının kullanılması daha iyidir.

Şakir Albayrak, 04.03.2025, 18.29, Çekmeköy-İstanbul


LinkedIn'de Paylaş
'de Paylaş
Telegram'da Paylaş
WhatsApp'da Paylaş