Bu fotoğrafa bakıpta vicdanı sızlamayan ...

Gün geçmiyor ki basında öğrenci servisi kaza haberi çıkmasın. En son örneğini Samsun – Çarşamba yolunda gördük. Basında kazanın oluş görüntüleri insanın içini yakıyor. İki gencecik 14-15 yaşlarında lise öğrencisi yaşamını yitirdi, 10 tanesi yaralı onların durumu ne olur Allah bilir. Rabbim yaralılara acil şifalar versin, evladını kaybeden anne, baba ve yakınlarına sabırlar versin. Kolay değil tabi, 7 yaşındaki kardeşin ablasının tabutuna sarılarak ağlaması, insanın içini kurşun gibi deliyor. Şimdi ne kadar ah edilse insanlar teskin edilse de kolay değil, giden canlar geri gelmiyor. Şimdi o annelerin, babaların , kardeşlerin yürekleri yanıyor, nehirlerin suyu söndüremez. Şimdi o anneler babalar dağa taşa mı çıksınlar nereye isyanlarını bildirsinler, kimlere şikayet etsinler bilemiyorum. Yada kazadır yapacak bir şey yok, ömürleri oraya kadarmış… deyip kuru tesellide mi bulunacağız. Yok arkadaş o kadar kolay değil. 15-20 kişiyi arabana alacaksın, sadece kendin değilsin kullandığın araçta sana emanet edilen o canları iyi düşüneceksin ona göre hareket edeceksin. Güpe gündüz bölünmüş çift şeritli yolda kar yok, buz yok, yağmur yok, rampa yok, bu ne sürat, bu ne acele kendi şeridinden , kendi yolundan orta refüjleri aşıp karşı yola taklalar atarak geçiyorsun orada  gelen aracın önüne düşüyorsun. Ya karşı yoldan gelen otomobil değil de son anda durabilen otobüslere çarpsaydın yada ağır tonajlı bir kamyonla çarpışsaydın belki o araçtan sağ hiç kimse çıkamayabilirdi… Her yıl çok sayıda bu tür kazalar oluyor. İnternete okul servis araçları kazaları yazın çok acı örneklerle dolu. Bununla ilgili sürekli eğitimler veriliyor. Fakat ne oluyorsa kimse bu durumlardan gereken dersi almıyor. Aslında bu dersleri bu kazalarda evlatlarını yitiren anne babalar verse daha iyi olur belki. Halbuki Okul servis şoförlerine  30 saatlik eğitim veriliyor bu eğitim sonucunda sertifikalar veriliyor. Derslerde anlatım yapan öğreticiler günlerce hazırlık yapıyor, slaytlar ,görsel film ve fotoğraflarla örneklendirmeler yapıyorlar demek ki  bazıları hala bunları ciddiye almıyor. 3 saat değil 300 saat ders versen de vicdanlara gereken dersi vermezsen başarılı olamıyorsun. Acaba bu bilinçsizce hız yapıp bu tür kazalara neden olanlar, okul bahçesine girdiğinde öğrenciyi ezenler, aracından inip evine geçen öğrencisinin üzerinden geçenler, daha öğrenci inmeden veya binmeden hareket ederek öğrenciyi araçtan düşürenler, 4-5 yaşındaki minik yavruyu arabada unutup boğularak ölmesine neden olanlar… sizlere eğitimler verilirken siz ne yapıyordunuz? Bu gün sıram var gitmesem de olur mu dediniz, ya bu eğitmenler çok gıcık onların zırvalarını dinleyeceğiz derse geç gidelim veya imza atması yaklaşınca gidelim, bu gün bizim inek hasta, tarlaya gübre atacağız, çocuğu askerlik yapacağı kışlasına teslim edeceğim, oğlumun askerlik yemin törenine katılacağım, falanca ahbabım hastanede yatıyor onu ziyaret edeceğim , ya biz bunları çok dinledik daha fazlasına gerek yok gibi sebeplerden dersleri mi astınız, dağa taşa mı çıktınız, yada derse gelip te cep telefonundan faceye, twitere, instagrama, oyunlara mı baktınız… var bir şeyler. Çünkü eğer verilen bu eğitimlere gereken ciddiyet verilseydi bu canlar gitmez bu yürekler yanmazdı. Tabi bu seminerler, dersler ciddiyet içinde verilirken vatandaşa şirin görünmek için arkadaşları çok fazla sıkmayın, çok bunaltmayın, sıkıntı çıkarmayın diyenler sizlerin de bunda veballeriniz çoooook . Söyleyecek söz çok da anlayana. Testi kırılmadan önlem almak gerekir, kırıldıktan sonra bir işe yaramıyor… Eğitimci-Yazar-Editör: Salih Zeki İLERİ Whats App Haber-Bilgi hattı:05325084339 e-Posta:[email protected]